-
1 almak
almak <- ır> nehmen (-i A); (satın \almak) kaufen; MED ilaç einnehmen; MED organ, cenin entfernen; iş, öğüt, izin vs bekommen; (kabul etmek) annehmen; (elde etmek) erzielen; ürün einbringen; koku vs wahrnehmen; kız zur Frau ( oder als Schwiegertochter) nehmen; ölçü nehmen; kiracı aufnehmen; in ein Verzeichnis vs (çekmek) rücken, verschieben; radyo vs empfangen; şehir einnehmen; nehir mit sich fortreißen; içerebilmek fassen;banda almak aufs Band aufnehmen;sağa almak nach rechts verschieben; rechts anhalten;su almak leck sein;şakaya almak als Scherz auffassen;omuzlarına almak sich (D) überwerfen; schultern;alıp götürmek wegtragen, abfahren, abtransportieren;-in b-le bir alıp veremediği var/olmak mit jemandem nicht auskommen können;alıp yürümek um sich greifen;al sana …!, alın size …! da haben wir …!; -
2 gelmek
gelmek <- ir> (-den -e) kommen a fig (von D, aus D zu D, nach D, in A); ÖKON Briefe einlaufen; Waren eingehen; 50 kg usw wiegen; Karte spielen;çok gelmek überflüssig sein;(-de) birinci gelmek erste(r) werden (in D); (-e) zur Hauptsache kommen, übergehen; etwas (A) aushalten können;-in omuzuna gelmek jemandem bis an die Schulter reichen;-e iyi gelmek jemandem gut tun, bekommen, gut sein (für A);sıkıntıya gelmez … er hat kein Durchhaltevermögen;şakaya gelmemek keinen Spaß verstehen;… kaça geliyor was kommt (= kostet) …?;bana pahalıya geliyor es kommt mich teuer zu stehen;tamam gelmek Schuhe z.B. gut passen;… yaşına gelmek das Alter von … Jahren erreichen;yolun sağına geliyor … befindet sich rechts vom Weg;o yerlere hiç gelmemiştim dort war ich noch nie gewesen;gelmez man darf nicht …, z.B. bu çamaşır kaynatılmaya gelmez diese Wäsche darf nicht gekocht werden;dediğime geldiniz mi? finden ( oder fanden) Sie es richtig, was ich sagte?;bana öyle geldi ki … mir schien es so;öyle geliyor ki … es scheint, dass …;… bana fazla şekerli geldi … kam mir zu süß vor;arabayla gelmek mit dem Auto usw kommen; gefahren kommen;- (me)mezlikten gelmek so tun, als ob … (+ Konjunktiv II);bilmemezlikten gelmek den Tauben, den Unwissenden spielen;-i gelip almak jemanden abholen;gelip çatmak hereinbrechen;(-e) gelip gitmek jemanden besuchen; Touren ( oder Fahrten) machen; (-den) vorbeifahren;-eceği (oder -esi) gelmek, z.B. ağlayacağım geldi ich hätte am liebsten losgeweint;Verbstamm+e+ gelmek, z.B. söyleyegeldiğimiz şarkılar Lieder, die wir schon lange singen;fam futbolcuya gel! siehe mal einer den Fußballer an!;gel(in), gelsin also, nun; los …; soll (er) doch …;gelin, bu akşam sinemaya gidelim los ( oder also), gehen wir heute abend ins Kino!;gel de, gelsin de wenn möglich, wenn du kannst usw;gel zaman git zaman nach geraumer Zeit; im Laufe der Zeit
См. также в других словарях:
şakaya almak — söylenilen gerçek sözü şaka gibi kabul etmek Mustafa Kemal Paşa, bu isteği ilk önce şakaya alarak şöyle cevaplandırmıştı. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
almak — i, ır 1) Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) i, den Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak Çocuğu okuldan aldı. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
şaka — is. Güldürmek, eğlendirmek amacıyla karşısındakini kırmadan yapılan hareket veya söylenen söz, latife İmamın şakasına ben de şaka ile mukabele ettim. R. N. Güntekin Birleşik Sözler şaka maka şaka yollu soğuk şaka ağız şakası dil şakası … Çağatay Osmanlı Sözlük
çullanmak — e 1) Alta almak için birinin üzerine abanmak Hepsi, yeni gelenin üstüne çullanarak zavallıyı dövüyorlardı. P. Safa 2) nsz, mec. Birini bezdirecek, bıktıracak kadar üzerine gitmek Kız bu şakaya darılır gibi oldu; lakin Paşa bunu görünce daha… … Çağatay Osmanlı Sözlük